Basına
ve Kamuoyuna
Uluslararası güçlerin, bölgedeki siyasi aktörlerin, iktidar ve mücadele
alanı haline gelen Suriye’deki iç savaş, tüm savaşlar gibi en ağır bedeli
sivillere ödetmeye devam ediyor. Suriye’de ne pahasına olursa olsun Baas
rejiminin korunmasından yana olan güçler ve yine ne pahasına olursa olsun
rejimi yıkılmasın yönünde kurulan siyaset ve destek maalesef Suriye halkları
için kör bir şiddet üretmiştir.
Savaşın başladığı günden bugüne
masum sivil halk, başta Suriye’ye komşu ülkeler olmaz üzere dört bir yanına dağılmış
ve bu mazlum insanlar en temel haklarından yoksun bilinmez bir gelecek ile
bizlerin de günlük yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Ancak rejimin rengi
ve şekli ile ilgilenen uluslararası aktörler ve bölgesel güçler sivil halkın
yaşadıklarına kayıtsız kalarak ve bir toplumu kaderine terk etmişlerdir.
Suriye Kürtleri ise, yaşadıkları
bölgeleri, savaşın yıkıcılığından ve çatışmalardan uzak tutma çaba ve
siyasetleri ile Suriye geneline nazaran daha güvenli koşullarda bir yaşamı
tesis etmişlerdir. Kürt bölgesi Suriye’deki çatışmalı bölgelerden kaçıp göç
eden insanlar için de daha güvenli bir alan olmuştur. Bu haliyle Rojava sadece
Kürtler için değil, yoksulluktan ve imkânsızlıktan ülke dışına kaçamayan tüm
Suriye halkları için sivil yaşamın mümkün olabildiği bir bölge olmuştur. Bu
anlamda Rojava siyasal anlamından çok insani bir anlam ifade etmektedir.
Ancak son günlerde rejim muhalifli kimi gruplarca Kürtlerin siyasal
örgütlenmelerine yönelik tehditler, yaşanan çatışmalar, sivil kayıpları ve rehin
alma olayları ile Kürt siyasetçiye yapılan suikast ile görece güvenlik
tehlikeye düşmüş sivil halk için yeni bir tehdit alanı oluşmuştur. Sınırın
Türkiye tarafında dahi günlük yaşamı çekilmez hale getiren ve can kayıplarına
sebebiyet veren çatışmalar düşünüldüğünde sınırın Suriye tarafındaki sivil
insanların karşı karşıya bulunduğu tehdidin büyüklüğü ortadadır. Bu noktada,
elbette siyasal anlamından da soyutlanamayacak olan Rojava’da, meydana gelen
çatışmaların durdurulması ve sivil hayat için bir nefes alma imkanı olan bu
bölgede sükûnetin korunması konusunda çaba sarf etmek gerekmektedir.
Bizler aşağıda imzası bulunan
Bölge Baroları olarak, Suriye’deki Kürt bölgesinde yaşayan tüm etnik ve dini
grupların aynı zamanda Türkiye vatandaşları ile akraba ve kardeş oldukları
gerçeğini ve Türkiye’nin aradığı iç barışın gereği olduğunu da hatırlatarak,
sivil yaşamın devam ettiği Rojava’da yaşam ve güvenlik hakkının korunması
konusunda politik tutum belirlenmesi, sınır kapılarının her türlü insani
yardıma açık tutulması ve sınırın diğer tarafına da insani yardım götürülmesi
çağrısını yapıyoruz.
Doğu
ve Güneydoğu Baroları Dönem Sözcüsü
Şanlıurfa
Barosu Başkanı
Av. Ali
Fuat Bucak
İMZACI BAROLAR
AĞRI BAROSU BİNGÖL
BAROSU BİTLİS
BAROSU DİYARBAKIR BAROSU
HAKKÂRİ BAROSU KARS
BAROSU MARDİN
BAROSU MUŞ BAROSU
SİİRT BAROSU ŞANLIURFA
BAROSU ŞIRNAK BAROSU TUNCELİ BAROSU
VAN BAROSU