BASINA VE KAMUOYUNA
Tarih: 5.08.2013 23:00:00| Okunma Sayısı: 3398

Basına ve Kamuoyuna

  Uluslararası güçlerin, bölgedeki siyasi aktörlerin, iktidar ve mücadele alanı haline gelen Suriye’deki iç savaş, tüm savaşlar gibi en ağır bedeli sivillere ödetmeye devam ediyor. Suriye’de ne pahasına olursa olsun Baas rejiminin korunmasından yana olan güçler ve yine ne pahasına olursa olsun rejimi yıkılmasın yönünde kurulan siyaset ve destek maalesef Suriye halkları için kör bir şiddet üretmiştir.

Savaşın başladığı günden bugüne masum sivil halk, başta Suriye’ye komşu ülkeler olmaz üzere dört bir yanına dağılmış ve bu mazlum insanlar en temel haklarından yoksun bilinmez bir gelecek ile bizlerin de günlük yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Ancak rejimin rengi ve şekli ile ilgilenen uluslararası aktörler ve bölgesel güçler sivil halkın yaşadıklarına kayıtsız kalarak ve bir toplumu kaderine terk etmişlerdir.  

Suriye Kürtleri ise, yaşadıkları bölgeleri, savaşın yıkıcılığından ve çatışmalardan uzak tutma çaba ve siyasetleri ile Suriye geneline nazaran daha güvenli koşullarda bir yaşamı tesis etmişlerdir. Kürt bölgesi Suriye’deki çatışmalı bölgelerden kaçıp göç eden insanlar için de daha güvenli bir alan olmuştur. Bu haliyle Rojava sadece Kürtler için değil, yoksulluktan ve imkânsızlıktan ülke dışına kaçamayan tüm Suriye halkları için sivil yaşamın mümkün olabildiği bir bölge olmuştur. Bu anlamda Rojava siyasal anlamından çok insani bir anlam ifade etmektedir.

  Ancak son günlerde rejim muhalifli kimi gruplarca Kürtlerin siyasal örgütlenmelerine yönelik tehditler, yaşanan çatışmalar, sivil kayıpları ve rehin alma olayları ile Kürt siyasetçiye yapılan suikast ile görece güvenlik tehlikeye düşmüş sivil halk için yeni bir tehdit alanı oluşmuştur. Sınırın Türkiye tarafında dahi günlük yaşamı çekilmez hale getiren ve can kayıplarına sebebiyet veren çatışmalar düşünüldüğünde sınırın Suriye tarafındaki sivil insanların karşı karşıya bulunduğu tehdidin büyüklüğü ortadadır. Bu noktada, elbette siyasal anlamından da soyutlanamayacak olan Rojava’da, meydana gelen çatışmaların durdurulması ve sivil hayat için bir nefes alma imkanı olan bu bölgede sükûnetin korunması konusunda çaba sarf etmek gerekmektedir.

Bizler aşağıda imzası bulunan Bölge Baroları olarak, Suriye’deki Kürt bölgesinde yaşayan tüm etnik ve dini grupların aynı zamanda Türkiye vatandaşları ile akraba ve kardeş oldukları gerçeğini ve Türkiye’nin aradığı iç barışın gereği olduğunu da hatırlatarak, sivil yaşamın devam ettiği Rojava’da yaşam ve güvenlik hakkının korunması konusunda politik tutum belirlenmesi, sınır kapılarının her türlü insani yardıma açık tutulması ve sınırın diğer tarafına da insani yardım götürülmesi çağrısını yapıyoruz.

 

Doğu ve Güneydoğu Baroları Dönem Sözcüsü

                                 Şanlıurfa Barosu Başkanı

                                        Av. Ali Fuat Bucak

 

 

 

 

 

İMZACI BAROLAR

 

AĞRI BAROSU                 BİNGÖL BAROSU          BİTLİS BAROSU                 DİYARBAKIR BAROSU   

HAKKÂRİ BAROSU          KARS BAROSU             MARDİN BAROSU             MUŞ BAROSU                  

SİİRT BAROSU                ŞANLIURFA BAROSU     ŞIRNAK BAROSU             TUNCELİ BAROSU          

VAN BAROSU

 
 
 

25.04.2024
AV. SERDAR GÜNAKIN
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.