2014-2015 YILI ADLİ YIL AÇLIŞ KONUŞMASI
Tarih: 2.09.2014 23:00:00| Okunma Sayısı: 3772

 

 
SAYIN VALİM

SAYIN BELEDİYE BAŞKANIM

SAYIN AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANIM

SAYIN BAŞSAVCIM

DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM

BASININ DEĞERLİ ÇALIŞANLARI

ADLİYENİN/BARONUN KIYMETLİ EMEKTARLARI

Sîzleri şahsım ve Ağrı Barosu Yönetim Kurulu adına saygı ile selamlıyorum.

“Bir ülkede adaletin varlığı kişinin kendisini özgürce ifade etmesinde anlaşılır”

Yargının tüm unsurları ile birlikte bu kadar önem atfedilen adalet anlayışını hayata geçirmesi ve bunun zeminini yaratması Türkiye toplumunun en büyük beklentisidir. Bunu sağlamının yolu da bazı spesifik soruşturma ve kovuşturmalarda siyasal alan ile doğrudan ya da dolaylı irtibatım koparıp; siyasal alanın kendisini zapturapt altına alınmasına müsaade etmemesi ve hukukun üstünlüğü ilkesini hayata geçirmesidir.

Siyasetin adliye koridorlarında dolaşmasına, bazı durumlarda vazife çıkarmasına yargının tüm unsurları şiddetle karşı çıkmalı ve herkesin adil yargılanma hakkının garantörü olunmalıdır. Savunmanın, iddianın ve karar mercilerinin bir bütün olarak bu konuda hassas olunması gerektiğini belirtmek isterim. Zira siyasallaşan bir yargının bütün saç ayaklan ile birlikte sağlıklı ve adil bir yargılama yapamayacağı hepimizin kabulüdür.

Demokratik kültürün ve demokratik ilkelerin tam anlamı ile yerleşmediği ülkelerde siyasal toplumsal meselelerin yanında yargı meselesi ve yargının sorunları her daim canlılığım korumaktadır. Her adli yıl açılışında bu sorunlar birer retorik olarak ifade edilmekte; ancak üzerine görev düşen kişi ya da kurumlar bu meselelerin halli noktasında ufacık bir adım dahi atmamaktadır. Zaman zaman savunma örgütü olarak adli yıl açılışlarında bu sorunları dile getirerek bu konudaki irademizi ortaya koymuş bulunmaktayız. Savunmanın temcilileri olarak yargının tüm sorunları karşısında duyarlı bir yaklaşım ortaya koyduk ve bu yaklaşımımızı devam ettirme kararlılığındayız.

Yargının ve siyaset kurumunun da savunmayı temsil eden biz avukatları yargısal faaliyetin icrası tahtında vargının kurucu unsuru olarak görmezi elzemdir. Yargının ve yargısal faaliyetin “olmazsa olmazı” biz avukatlarız. Kanşlıklı sevgi/saygı temelinde, kardeşlik hukukunu inşa ederek, birbirimizin hakkına ve hukukuna riayet ederek bu mesleği birlikte icra edebiliriz. Savunma olarak bu konuda üzerimize düşeni yaptık ve yapmaya hazırız. Aynı duygu ve düşünceler ile yargının savunma dışındaki unsurlarının da hareket etmesini beklemek en tabi hakkımızdır. Sorumluklu yüklü, stres yüklü yargısal faaliyetin icrasını birlikte hafifletebilir ve birlikte güzelleştirebiliriz. Artık basit değerlendirmeler ile “Duruşmada ayağa kalktı mı? Kalkmadı mı?” “Dosya inceleme için vekâletin var mı? Yok mu?” tarzı yapay tartışma ve mülahazalarını bir kenara bırakıp; hukukçu üst kimliğinde hareketle sistemle alakalı büyük yargısal sorunlarımızı hukukçu nezaketi ile konuşabilir ve çözebiliriz. Karşılıklı ret ve inkârla bir yere yanlamayacağının altım çizmek isterim. Savunma bir ülkede ret edilmeyecek kadar kadim ve kutsal bir meslektir.

 

Değerli Meslektaşlarım

Türkiye’ de sistemin savunma örgütünü, onların örgütlü gücü olan baroları görmezden gelme, mesleki faaliyeti olmasına rağmen; bu faaliyeti suç kabul ederek bazı meslektaşlarımızı bazı örgütler üzerinde tutuklama hadisesi dolayısıyla itibarsızlaştırma girişimlerini görmüyor değiliz. Zorunlu vekil ve müdafi ödemeleri ve miktarı, son zamanlarda avukatların yasal vekâlet ücretleri ile oynama aslmda bir nokta da savunma örgütünü ekonomik temelde muhtaç hale getirme amacım taşımaktadır. Savunmayı bu hale getirerek toplumun hak arama özgürlüğünü sekteye uğratma anlayışı karşısında demokratik tepkimizi her daim ifade edeceğiz. Hukukun üstünlüğü, insan haklarının korunması ve kollanması ülküsünde asla vazgeçmeyeceğiz. Yasalar karşısında her kesin eşit olduğu prensibi ve yasalar karşısında hiç kimsenin tolere edilmemesi gerektiğini açık ve net bir şekilde ifade etmek isteriz.

Ülkemizin demokratik sorunlarına geçmeden önce Ortadoğu coğrafyasını kan gölüne çeviren hastalıklı yaklaşıma, Şengal, Mahmur ve Gazze de yaşanan katliamlara, insan haklan ihlallerine dikkatinizi çekmek isterim. Ortadoğu coğrafyasının yeniden dizaynı ve zengin yer altı kaynakların paylaşımı temelinde Şengal’de Ezidî inancına sahip Kürtlere, Şabak ve Kakai Kürtlerine, Süryanilere, Şii/Nusayri Arap ve Türkmenlerine ve diğer inanç ve mezhep guruplarına yönelik radikal suni örgütlerin gerçekleştirmiş oldukları saldırılan, katlamalan asla kabul etmediğimizi ifade ederek; yerel ve ulusal demokratik güçleri göreve davet ettiğimizi belirtmek isteriz.

Değerli Meslektaşlarım

Türkiye’ nin en temel sorunu Kürt sorundur. Gelinen aşamada “Kurt Sorununun’’ güvenlikçi bir anlayış ile çözülemeyeceğinin anlaşılmış olması son derece önemlidir. Siyasal ve toplumsal olaylann karşılıklı diyalog zemininde çözüm mecrasına sokulması gerektiğini bir kez daha ifade etmek isterim. Tüm aktörlerin ve bileşenlerin sürecin içinde olması banş ümitlerini artırmakta ve Türkiye toplumunda haklı bir beklentiyi oluşturmaktadır. Bu beklentinin boşa çıkmaması ve annelerin/babalann/ailelerin banş şarkılarının hep birlikte seslendirdiği bir Türkiye özlemini bütün içtenliğimle belirtmek isterim. Hukuki ve insani meselelerine duyarlı, demokratik sorunlannı eşit vatandaşlık temelinde çözen bir iradenin yeni bir yol haritasına ihtiyacı vardır. “Kırmızıçizgi fetişizmini” bir kenara bırakıp, dünya pratiklerine da bakarak bölünme ve parçalanma paranoyasına kapılmadan tüm sorunlarımızı ortak akıl ile çözebiliriz. Bunun da yolu yeni bir anayasadır. Yerel Yönetimleri güçlendirecek, katı merkeziyetçi anlayışı yumuşatacak, başta anadil eğitimi olmak üzere siyasal/kültürel haklarda demokratik yaklaşımı benimseyecek, ortak vatandaşlık temelinde bir arada yaşamanın koşullanm yaratacak, belli bir mezhebi, inancı ve etnik grubu referans almayan, tüm halklann ve farklılıkların kendisinde bir şeyler gördüğü adil ve demokratik bir anayasa temel sorunlann çözümünde rol oynayabilir. Bu gerekçeler ile yasal ve anayasal düzenlemeler ile demokratik evrimimizi tamamlayabiliriz. 2014/2015 adli yılında güçlü ve demokratik bir Türkiye, bağımız ve tarafsız bir yargı, güçlü, donanımlı ve hak ettiği konumu yakalayan bir savunmanın inşası dileklerimle... Hepinizi saygı ile selamlıyorum

 

 

                                                                                              AĞRI BARO BAŞKANI

                                                                                                AVUKAT ALİ ARTUK

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayın Valim, Sayın Belediye Başkamm ve Çok Kıymetli Misafirler

Sözlerime başlarken sîzleri saygı ve sevgi ile selamlıyorum, öncelikle 2014- 2015 Adli Yılının, ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa adalet, barış, huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum, Bilindiği gibi her 20 Temmuz - 1 Eylül tarihleri arasında adli ara verme tatili uygulandıktan sonra yeni adli yıl başlamaktadır. Hakimler, Savcılar ve Avukatlar olarak yeni bir heyecanla ve sevinçle adli tatil sonrası adliyelerimize memleketlerimiz, ya da tatil yerlerinden dönüp geldik, inşallah geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl içerisinde de güzel bir çalışma dönemi daha hepimizi beklemektedir.

Bu vesile ile bir iki hususa değinmek istiyorum.

Geçen yılki adli yıl açılış konuşmamda adalet duygusunun toplumla devlet arasındaki en gerçekçi aynı zamanda soyut bir bağ olduğunu yargı mensuplan ve diğer kamu görevlilerinin adalet duygusunu eylemleri ve söylemleri ile sürekli desteklemeleri gerektiğini, hukukun üstünlüğü prensibine yasama , yürütme ve yargının hep birlikte uyması gerektiğini belirterek herkesin toplumdaki adalet , hukukun üstünlüğü ve eşitlik gibi kavramları sürekli yüksek tutması gibi bir sorumluluğunun bulunduğunu ifade etmiştim. . .

Geçtiğimiz bir yıllık süreç içerisinde ülkemizin yaşadığı politik, siyasal, yargısal ve güvenlik gibi olayları birlikte değerlendirdiğimizde bu tespitlerin bir kez daha tekrarlanması gerektiğinin önemini vurgulamak gerektiğini düşünüyorum...

En az toplumu oluşturan bireyler kadar ve hatta onlardan daha fazla devleti oluşturan tüm unsurların hep birlikte adalet duygusunu zedeleyici her türlü davranıştan uzakta olmaları, hukukun üstünlüğü kavramına ve algısına zarar verici davranışlardan kaçınmaları gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum. . .

Bu yıl içinde kısa bir zaman sonra yargı için çok önemli olan HSYK üyeliği seçimleri yapılacaktır. HSYK’nın ne kadar önemli bir kurum olduğunu 2010 referandumu öncesi ve sonrası yaşanan hadiselerden anlayabiliyoruz.. Bu seçimlerin yargı içindeki var olduğu artık gizlenemeyen ayrışmaları körüklemek yerine bir araya gelme, yargısal sorunların giderilmesine vesile olma gibi sonuçlar doğurmasını, sonuçların yargı mensuplan ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum...

Yargının birçok sorunu geçtiğimiz 10-15 yıl içerisinde çözüldü.Ama yargı dinamik bir yapı olduğu olduğu için çözülmesi gereken yepyeni sorunlarımız ortaya çıktı. 2000 yılında mesleğe başladığımda bırakınbir çok yerde müstakil adliye binası bulmayı daktilolarımıza takacak kâğıt bulamadığımız günleri hatırlıyorum. Şimdi ise çoğu yepyeni adliye binalarında UYAP gibi tamamen kendi ürünümüz olan bir sistemle yargı faaliyetlerimizi çok hızlı bir şekilde yürütüyoruz. Çalışan sayımız, hakim savcı sayımız arttı ama iş yoğunluğu da aynı şekilde arttı ve çeşitlendi, özellikle yüksek yargıda sonra büyük adliyelerde dosya sayıları hala azalmadı aksine artıyor. Yargılama süreleri hala çok uzun. Meslek içerisinde de çok ciddi çözülmesi gereken sorunlar var. Bütün bunların önümüzdeki süreç içerisinde zamanla çözüleceğine inanıyorum..

 

Bir diğer husus ise görkemli ancak eski bir bina olan Ağrı Adliye Binasının Adliye hizmetlerini artık karşılayamaması sorunudur. Bu konuda birkaç alternatifli çalışma yürütmekteyiz... Ağrı Valiliğinden, Belediyesinden, vekillerimizden, ve diğer kurumlardan yürüttüğümüz bu çalışmalara destek vermelerini ve yer temininden sonra en kısa sürede Ağrı iline yakışır, ihtiyaçlarımızı karşılamaya yeterli yeni bir Adliye binasının yapılmasına katkı sunmalarını talep ediyorum...

Bu vesile ile tekrar herkesin adli yılını kutluyorum. Herkese iyi çalışmalar diliyorum...

                                                                                            AĞRI CUMHURİYET BAŞSAVCISI

                                                                                                              SADİ DOĞAN

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

24.04.2024
AV. SERDAR GÜNAKIN
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.