3-4 Mayıs 2014 Tarihinde Şırnak Barosu Ev Sahipliğinde Düzenlenen, Bölge Baroları Toplantısına Baro Başkanımız Av.Ali ARTUK katılmıştır.
DOĞU
VE GÜNEYDOĞU BÖLGE BAROLARI
ŞIRNAK
TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRİSİ
03.05.2014 Tarihinde Doğu ve Güneydoğu Bölge Baroları Şırnak’ta yapmış olduğu
toplantıda güncel ve mesleki sorunları tartışmış ve aşağıdaki değerlendirme ve
kararlarda mutabık kalmıştır.
1)
Yürürlükteki Avukatlık Yasası’nın, Baroların üzerinde vesayete
yol açan hükümler nedeniyle bağımsızlığını zedelediği ve mesleğin ihtiyaçlarını
karşılamaktan uzak olduğu, bu nedenle yeni bir yasaya ihtiyaç olduğu konusunda
görüş birliğine varılmıştır. Ancak; Avukatlık Yasası Tasarısı Taslağı, mesleğin
ihtiyaçlarını gidermediği gibi, mevcut yasadan da geriye götürecek düzenlemeler
içermektedir. Taslakta özellikle;
·
Mesleğe kabul, sınav, soruşturma ve baroların işleyişi ile ilgili
Bakanlık vesayeti arttırılmıştır.
·
Baro kurullarında görev alacak avukatlara maaş ve ücret adı altında
ödeme yapılmasını öngörmesi alınacak görevin doğasına ve mesleğin
bağımsızlığına halel getirecek niteliktedir.
·
Mevcut delegasyon sisteminin adil olmadığı bilinen bir gerçektir. Ancak,
yeni düzenleme yapılırken, tüm baroların dengeli ve temsilde adalet ilkesine
uygun bir şekilde temsili sağlanmalıdır.
·
Taslağın Avukatlığa Kabulde engeller başlıklı 5-1 a ve c fıkraları ile
yapılması öngörülen düzenlemeler, hukuka aykırıdır. Ceza Kanunlarında
bile düzenlemeyen yeni yasaklar bu taslakla ihdas edilmiştir. Bu düzenleme,
çalışma hürriyetine de aykırılık teşkil etmektedir.
·
Mevcut yasadan önce Baroların ve meslektaşlarımızın emek ve çabası ile
kazanılmış olan “insan haklarının korunması ve kollanması” görev ve yetkisi,
mevcut taslakla ortadan kaldırılmakta, barolar adeta dernek statüsünde meslek
kuruluşuna dönüştürülmektedir.
·
Vali ve Cumhuriyet Savcısının talebi ile baroların kapatılabileceği bir
düzenleme olağanüstü dönemlerin yasakçı zihniyetinin günümüzdeki tezahürüdür.
·
Yabancı hukuk bürolarının ya da Türkiye’de faaliyet yürüten hukuk
bürolarının birden fazla yerde şube açabilmesi meslekte kartelleşmeye gitmenin
yolunu açacak ve genç avukatların büro açmasını zorlaştıracak, emeklerinin
sömürülmesinin yolunu açacaktır.
·
“Uzman Avukatlık” düzenlemesiyle haksız rekabetin yolu
açılacak, eşit şartlarda mesleği icra etmek imkânsız hale gelecektir. Yapılan
çalışma ile Avukatlık Mesleğine ticari bir nitelik atfedilmiş ve adeta meslek
faaliyetleri “piyasa koşullarına” indirgenmiştir.
2)
Daha önceki açıklamalarda da ifade ettiğimiz üzere Barış ve çözüm
sürecinin devamını desteklemekteyiz. Ancak, sürecin başında toplumda oluşan
heyecan ve beklenti, ateşkes dışında gerekli olan patrik ve somut adımların
atılmaması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılmaması nedeniyle yerini kaygıya
bırakmıştır. Bu nedenle,
·
Barış sürecinde mesafe kat edilebilmesi için başta hasta tutsakların bir
an önce serbest bırakılması,
·
Geçmişle yüzleşme ve hakikatin ortaya çıkarılması ve suçların etkin
kovuşturulması bakımından sanıkları kamu görevlisi olan dosyaların nakillerine
son verilmesi, faili meçhul suçların ve kayıpların insanlığa karşı suç
kapsamında değerlendirilmesi yönünde yasal düzenleme yapılması, Roboski
failleri yargı önüne çıkarılması
·
Toplumun hiçbir kesiminde meşruluğu kalmamış olan Özel Yetkili
Mahkemeler eliyle verilen kararların sonuçlarının ortadan kaldırılması için
siyasi genel af veya benzer bir yasal düzenleme konusunda çalışmalara
başlanması,
·
Toplumda yeniden çatışmalı sürecin başlaması konusunda algı ve korkuya
sebebiyet veren karakolların yapımının durdurulması,
·
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi bağlamında AB Yerel Özerklik Şartına
konan çekincelerin kaldırılması,
·
Kamusal bir hizmet olması nedeni ile Anadilinde eğitim hakkının kamu
okullarında da yapılabilmesi için anayasal ve yasal düzenlemelerin yapılması
gerekmektedir.
3)
Kamuoyunda “MİT Yasası” olarak bilinen ve yürürlüğe giren yasa
günlük siyasi kaygılarla hazırlanmıştır. Bu yasa hukuk güvenliğine aykırı
olduğu gibi, özel yaşam hakkını da ihlal etmektedir. MİT görevlilerini
yargıdan bağışık tutan yasanın, hukuk dışı oluşum ve faaliyetlere zemin
hazırlayacağından kaygılıyız. Temel hak ve hürriyetleri, örgütlenme özgürlüğünü
tehdit eden bu yasa ile hukuk devleti istihbarat devletine dönüştürecektir.
4)
İdam cezası, yaşam hakkının kutsallığına aykırı ve modern ceza
hukukunda kabul görmeyen bir infaz biçimidir. Bugün hala İran’da ve yakın
zamanda Mısır’da idam cezalarının verilmesini ve uygulanması kabul edilemez
buluyoruz. Özellikle siyasi suçlara verilen bu cezaları kınıyor ve bir an önce
son bulması çağrısını yapıyoruz.
5)
Rojava’ya insani ve kardeşlik temelinde yaklaşılarak hukuki,
ekonomik ve ticari ilişkiler güçlendirilmelidir.
6)
30 Mart yerel seçimlerinde, seçim sonuçları üzerinde yaşanan
tartışma ve itirazlar kamuoyunda seçimin güvenirliğine ilişkin şüpheler
yaratmıştır. Bu tartışmalar ile iptal edilen ve 1 Haziran’da Ağrı ve
Güroymak’ta yenilenecek olan seçimlerin demokratik ve adil bir şekilde
yapılması konusunda bölge baroları olarak gözlemci olacağımızı kamuoyuna saygı
ile sunuyoruz.
Ağrı
Barosu
Batman
Barosu
Bingöl Barosu
Bitlis Barosu
Diyarbakır
Barosu
Hakkari Barosu
Kars
Barosu
Mardin
Barosu
Muş Barosu
Siirt
Barosu
Şanlıurfa
Barosu
Şırnak Barosu
Tunceli
Barosu
Van Barosu