Ağrı Barosu Başkanı Av. Ali Artuk, 11 Nisan günü Ağrı Diyadin'de yaşanan olayları BAROTÜRK'e değerlendirdi.
BAROTÜRK Özel Haber
Başkan Artuk BAROTÜRK'e şu değerlendirmeleri yaptı;
"Her yıl rutin bir şekilde yapılan "Bahar Şenlikleri ve Fidan Dikilmesi" etkinliği kapsamında HDP ilçe örgütü ve HDP'ye yakın kesimler olay yerine gitmek üzere hareket etmişlerdir. İlk hareket eden ekibin içinde eski ilçe başkanı Cezmi Budak ve MEYADER üyesi Cenap İlboga bulunmaktadır. Sabah bu iki şahsın içinde bulunduğu ekip olay yerine varınca askerlerin orada bulunduğunu ve operasyonel bir faaliyetin içinde olduğunu müşahede etmişlerdir.
Olayların yaşanmaması ve sürecin zarar görmemesi adına bu iki kişinin içinde bulunduğu grup canlı kalkan olmuş ve böylelikle ilk sıcak temas yaşanmıştır. Bununla birlikte bu iki arkadaşa yönelik eylem sonucunda biri yaralanmış eski ilçe başkanı olay yerinde ölmüştür. Daha sonra karşılıklı çatışma dolayısıyla hiç kimsenin istemediği ve tasvip etmediği mevcut hadise baş göstermiştir.
Bu olay dolayısıyla yöre halkının canlı kalkan olmak suretiyle ortaya koyduğu insani, ahlaki, vicdani tutumu görmek lazım. Hiç kimsenin zarar görmemesi, sürecin sekteye uğraması adına kendi bedenlerini siper eden bu insanların yaklaşımları son derece kutsaldır. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekir.
"PROPAGANDA DEĞİL, OY VERME TELKİNİ YOK"
Basına yansıyan ve yaralı olarak ele geçirildiği iddia edilen kişi MEYADER üyesi Cenap İlboga'dir. Başka bir sıfatı bulunmamaktadır. Bunun böyle bilinmesi gerekir. Hiç kimsenin alanda propaganda yapma ya da birilerinin bir partiye kanalize etme temelinde baskı kurması düşünülemez. Propaganda ancak karşı kitleye yapılabilir. Başka bir parti mensubuna yönelik ancak oy verme telkininde bulunulabilinir. HDP kitlesine yada HDP ilçe örgütüne yönelik propaganda veya oy verme temelinde baskı kurma iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirtmek isterim. Kaldı ki bugün yapılan değerlendirme ile yöre halkının davranışı takdire şayan bulunmuştur.
"ÇÖZÜM SÜRECİ HER NE OLURSA OLSUN DEVAM ETMELİDİR"
Olayla örtüşen açıklama budur. Her ne olursa olsun çözüm süreci devam etmelidir. Bu konuda herkese ciddi sorumluluk düşmektedir. Ayrıca bu hadiseler dolayısıyla Diyadin Cumhuriyet Savcılığı ile yapmış olduğumuz görüşmede bir soruşturmanın var olduğunu ifade etmişlerdir.